Son zamanlarda Türkiye'de yaşanan en acı olaylardan biri olan Mehtap bebeğin ölümü, tüm ülkenin yüreğini burktu. Küçük Mehtap, yaklaşık 3 aylıkken evde ölü bulundu. Olayın ardından yapılan incelemeler, bebeğin ölümünde ihmallerin olduğunu ortaya koydu. Bu üzücü olayın ardından, Mehtap bebeğin anne ve babası hakkında açılan dava sonuçlandı ve ceza oranları kamuoyuyla paylaşıldı.
Olay, 2023 yılının başlarında yaşandı. Aile, Mehtap'ı evde çeşitli sağlık sorunları nedeniyle tedavi etmeye çalıştıklarını ifade etti. Ancak, sağlık şartlarının uygun olmadığı ve çevresel faktörlerin de etkisiyle bebeğin durumu hızla kötüleşti. Acil servis çağrılmadığı için Mehtap, hayatını kaybetti. Sağlık ekipleri olaya müdahale ettiğinde, küçük bebeğin yaralarının yanı sıra aç vaziyette olduğu gözlemlendi. Olayın detayları ortaya çıktıkça, kamuoyu tepkisi büyüdü ve aile hakkında soruşturma başlatıldı.
Yapılan yargılama sürecinin ardından, Mahkeme Mehtap bebeğin anne ve babasına, 'taksirle ölüm'e sebebiyet vermekten ağır ceza verildi. Anne, uzun bir süre hapis cezasıyla karşı karşıya kalırken; babaya ise daha hafif bir ceza uygulandı. Bu durum, Türkiye’nin yaşadığı adalet sistemine dair tartışmaları yeniden alevlendirdi. Bazı hukuk uzmanları, verilen cezanın yetersiz olduğu görüşünü savunarak, benzer olayların önlenmesi için daha ağır yaptırımların gerektiğini belirtmekteler. Aile üyelerinin savunmaları ise olaya dair birçok soru işareti bıraktı.
Mehtap bebeğin ölümü, Türkiye'de çocuk hakları ve aile içi şiddet konularında tartışmaları artırdı. Türkiye'de çocuklara yönelik şiddetin önlenmesi için sivil toplum kuruluşları ve birçok insan hakları aktivisti, reform çağrısında bulundu. Mehtap'ın durumu, birçok ailenin gözünde bir simge haline geldi ve bu tür hikayelerin yalnızca sosyal medyada değil, gerçek hayatta da durdurulması gerektiği vurgulandı.
Bebeğin trajik hikayesinin ardından, Türkiye’nin birçok yerinde yaşanan benzer olaylarla ilgili olarak toplumda daha fazla farkındalık yaratılması için kampanyalar düzenlenmeye başlandı. Bu kampanyalar, çocukların koruma altına alınması ve ailelerdeki iletişim sorunlarının aşılması adına büyük bir önem taşıyor.
Mehtap bebeğin hikayesi, sadece bir aile drama değil; aynı zamanda toplumun kalbindeki yarayı gösteren bir semboldür. Herkesin kenetlenerek bu tür travmalara karşı daha duyarlı olması gerektiği gerçeği, bu olayın ardından yeniden gündeme gelmiştir. Umarız ki yukarıda bahsedilen trajediler tekrar yaşanmaz ve herkes çocukların güvenli bir ortamda büyüyebilmesi için üzerine düşeni fazlasıyla yapar.