Son yıllarda futbol dünyasında pek çok tartışma ve eleştiri konusu olsa da, José Mourinho'nun teknik direktörlük kariyeri üzerindeki negatif yorumlar dikkat çekiyor. 60 yaşındaki Portekizli menajer, İtalya Serie A ekiplerinden AS Roma'yı çalıştırmaya devam etse de, futbol yorumcuları ve taraftarlar onun taktik anlayışını sorgulamaya başladı. Özellikle bir dönem şampiyonluklar yaşamış olan Mourinho'nun, günümüz futbolunun dinamiklerine ne kadar uyum sağladığı konusunda pek çok kişi 'modası geçmiş' tanımı yapıyor.
Futbol sahasındaki değişim, teknik direktörlerin de stratejilerini evrimleştirmesini gerektiriyor. Ancak Mourinho, geçmişte kazandığı başarıların gölgesinde kalmakta, yeniliklere kapalı bir yaklaşım sergilemekte. Özellikle son oynanan karşılaşmalara baktığımızda, Mourinho'nun oyuncularını sahaya sürdüğü dizilişler ve oyun planları, pek çok futbolsever ve eleştirmen tarafından günümüz futbolunun gereklerine uymadıkları gerekçesiyle eleştiriliyor. Roma'nın, Mourinho'nun yönetiminde sıklıkla görülen defansif taktikler, bazılarına göre işe yaramak bir yana, takımın yaratıcı oyun gücünü de zayıflatıyor. Bu durum, Roma'nın muhtelif karşılaşmalarda gösterdiği kötü performansı da beraberinde getiriyor.
Mourinho'nun felsefesinin, modern futbolun hızlı geçiş oyununa ayak uydurmada zorlandığı iddiaları, tartışmaların temel sebeplerinden biri. Birçok futbol analisti, Mourinho'nun statik oyun anlayışının, genç ve dinamik oyunculardan oluşan takımlara karşı ciddi bir dezavantaj oluşturduğunu savunuyor. Diğer bir açıdan, Mourinho'nun uzun dönemli başarı elde edememesi, bir zamanların zirve ismi olan bu teknik direktörü, 'modası geçmiş' olarak damgalamakta. Eleştirmenler, Mourinho'nun kariyerinde yaptığı başarıların yanı sıra, bu başarıların yanıltıcı olabileceğini de belirtiyorlar. Oyuncular ve özellikle genç yetenekler üzerinde baskı oluşturması, takım içi uyumu da olumsuz etkileyebiliyor. Son dönemde Roma'nın yaşadığı istikrarsız sonuçlar ve puan kayıpları da Mourinho'nun başına daha da zor günler açabilir.
Bunlara ek olarak, Mourinho'nun medya ile olan ilişkisi de sıkça dile getirilen konulardan biri. Genellikle yaptığı açıklamalarda sert bir üslup benimseyen Mourinho, eleştirileri yanıtlarken de defansif bir tutum sergileyebiliyor. Bu durum, hâlihazırda basın ve futbol camiası arasında yürütülen tartışmaların daha da tırmanmasına sebep oluyor. Kendisini 'kral' olarak adlandıran Mourinho’nun imajı, günümüz futbolu kadar da dinamik değil ve bu durum, gün geçtikçe taraftarlar tarafından hissediliyor. Takım içinde yaşanan huzursuzluklar ve yanlış anlaşılmalar da Mourinho'nun işini kolaylaştırmıyor.
Takımının oyun anlayışının yanı sıra, oyuncu yönetimi ve motivasyonu konularındaki eleştiriler de Mourinho’yu çetrefilli bir duruma sokmuş durumda. Modern futbol dünyasında, başarı için yalnızca oyun taktiği yeterli olmuyor; teknik direktörlerin, oyuncularıyla olan ilişkileri de büyük bir öneme sahip. Ancak Mourinho'nun, bazen aşırı otoriter tutumunun, takım içindeki dengeyi bozduğu yönünde sıkça yorum yapılıyor. Şu an için Mourinho'nun AS Roma'daki geleceği, tartışmaların odak noktasını oluşturmakta ve bu durum, hem taraftarları hem de futbolseverleri derinden etkiliyor.
Sonuç olarak, Mourinho'nun modern futbola ayak uyduramaması, eleştirilerin yoğunlaşmasına neden olmakta. Artık, günümüz futbolunda beklenen hızlı, dinamik ve proaktif oyun anlayışını sergileyemeyen Mourinho'nun, kariyerinin sonuna yaklaşmasıyla birlikte yenilik arayışlarının artması kaçınılmaz görünüyor. Futbolseverler, Mourinho'nun tekrar başarı kazanıp kazanamayacağını merakla bekliyor ve bu belirsizlik, Roma'nın sezon sonundaki durumu ile ilgili büyük bir soru işareti yaratıyor.