Malatya, 10 Ekim 2023 tarihinde saat 14:23’te merkez üssü Akçadağ ilçesi olan 3.6 büyüklüğünde bir depremle sarsıldı. Depremin derinliği 7.0 kilometre olarak ölçülürken, yerel halk bu titremeyi hissederek panik anları yaşadı. Son yıllarda Türkiye'nin deprem riski yüksek olan bölgelerinde meydana gelen sarsıntılar, Malatya'da da azımsanmayacak bir etki oluşturdu. Depremin hemen ardından resmi kurumlar ve vatandaşlar durum tespitine başladı. Bu gelişme, hem yerel yönetimlerin hem de halkın deprem konusundaki hazırlıklarına yeniden dikkat çekti.
Depremin ardından özellikle Akçadağ ilçesinde ve çevresindeki köylerde yaşayan vatandaşlar, sarsıntının ardından dışarıya çıkmaya başladı. Sosyal medya platformlarında da anlık paylaşımlar yapılırken, pek çok vatandaş kendilerini güvende hissetmek amacıyla açık alanlara yöneldi. Malatya Valiliği, depremle ilgili olarak bir basın açıklaması yaparak, resmi ekiplerin olay yerine intikal ettiğini ve herhangi bir can kaybı ya da ciddi yaralanma rapor edilmediğini duyurdu. Uzmanlar, bu büyüklükteki depremlerin genellikle hafif etkiler bıraktığını ancak yine de vatandaşların tedbiri elden bırakmamaları gerektiğini vurguladı. Deprem, birçok vatandaşta geçmişte yaşanan daha büyük depremlerin anılarını da canlandırdı. Malatya'nın geçmişte maruz kaldığı büyük depremlerin yarattığı travmalar, halkta endişe yaratmaya devam ediyor.
Deprem sonrası Malatya halkının verdiği tepki, önemli bir sosyal medya etkileşimi yarattı. Çeşitli platformlarda, “Malatya deprem bölgesi” ve “deprem güvenliği” gibi etiketlerle paylaşımlar yapıldı. Yerel yönetimlerin, bu tür deprem tepkisini minimize etmek adına olarak hangi tedbirleri alacağını merak eden vatandaşlar, resmi hesapları takip etmeye başladı. Uzmanlar, özellikle deprem eğitimi ve hazırlığı konularında toplum bilincinin artırılması gerektiğinin altını çizdi. Ayrıca, depremin ardından bazı vatandaşlar kendi inisiyatifleriyle acil durum çantası hazırlıkları yapmaya başladılar. Malatya'da, bu gibi küçük çaplı depremlerin, halka deprem güvenliği ve hazırlık konularında bir uyarı niteliği taşıdığı belirtiliyor.
Sonuç olarak, Malatya'da meydana gelen 3.6 büyüklüğündeki deprem, hem fiziksel hem de psikolojik etkileriyle şehirdeki halkı derinden etkiledi. Deprem sonrası gelen resmi açıklamalar, halkta bir nebze güven sağlasa da, geçmişten gelen korkular ve endişeler hala tazeliğini koruyor. Yerel yönetimlerin ve kamu kurumlarının, bu tür olaylara karşı nasıl bir hazırlık içinde olduğu, olası büyük depremlerin önüne geçebilmek için büyük bir önem taşıyor. Doğal afetler karşısındaki bu hazırlık ve bilinçlenme, Malatya'nın geleceği açısından kritik bir öneme sahip. Ancak, asıl önemli olan, bu tür olayların halkın hafızasından silinmemesidir. Deprem gerçeği, Türkiye'nin birçok bölgesinde olduğu gibi Malatya'da da her zaman dikkate alınması gereken bir konudur.