İstanbul, 2023 yılı içerisinde pek çok önemli etkinlik ve gösteriye ev sahipliği yaparken, son günlerde alınan bir karar şehrin dinamizmini sarsacak gibi görünüyor. Yerel yönetim tarafından açıklanan 4 günlük gösteri yasağı, hem vatandaşlar hem de sivil toplum kuruluşları arasında tartışmalara neden oldu. Özellikle sosyal medya üzerinde bu yasağın gerekçeleri ve sonuçları üzerine yoğun bir tartışma yaşanmakta. İnsan hakları savunucuları, bu tür yasakların halkın demokratik haklarını kısıtlaması anlamına geldiğini savunuyorlar.
Bu yasağın arka planında yatan sebepler konusunda yetkililer, son günlerde artan toplumsal huzursuzluk ve güvenlik endişelerini öne sürüyor. İstanbul'da bazı bölgelerde yaşanan gösterilerde çıkan olayların, kamunun güvenliğini tehdit edecek boyutlara ulaştığı belirtilerek, bu tür önlemlerin alınmasının şart olduğu ifade ediliyor. Ancak, eleştirmenler bu gerekçenin yeterli olmadığını ve kamusal alanların kısıtlanmasının demokratik haklar açısından sorunlar ortaya çıkarabileceğini vurguluyor.
Sivil toplum kuruluşları, bu yasaklamanın halkın ifade özgürlüğünü ihlal ettiğini söyleyerek duruma tepki gösterdiler. İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) sözcüsü, "Gösteri yapmak, herkesin temel bir hakkıdır. Bu tür yasaklar, sadece şehrin canlılığını azaltmakla kalmaz, aynı zamanda bireylerin özgürlüklerini de tehdit eder," şeklinde açıklamalarda bulundu. Ayrıca, birçok NGO, vatandaşları yasağa karşı duyarlı olmaya ve demokrasi mücadelesinde seslerini yükseltmeye çağırdı.
Yasağın yürürlüğe girmesiyle birlikte, İstanbul'da planlanan birçok etkinlik iptal edildi. Özellikle gençlerin katılmayı dört gözle beklediği konserler ve sosyal etkinlikler tepkilere neden oldu. Sosyal medya platformlarında #İstanbulSesVer etiketi ile birçok kullanıcı, düşüncelerini ve duygularını paylaşarak, özgürlüklerini savunma çabasına girdi.
İstanbul'daki bu yasak, yalnızca bu şehirle sınırlı kalmayarak, diğer büyükşehirlerde de benzer yasaklar için bir referans noktası olabilir. Herkesin gözleri, uygulanacak yasağın ne derece etkili olacağına ve vatandaşların bu duruma nasıl tepki vereceğine çevrilmiş durumda. İlerleyen günlerde hükümetten veya yerel yönetimlerden yeni açıklamalar yapılması bekleniyor.
Demokratik hakların korunması, her bireyin anayasal bir hakkı olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla, İstanbul'daki bu 4 günlük gösteri yasağı, hem yerel hem de uluslararası boyutta birçok tartışmayı beraberinde getirirken, gelecekteki benzer uygulamaların da sorgulanmasına yol açacaktır. Gözler, şimdi İstanbul'un sokaklarında ve sosyal medya üzerinde yaşanacak gelişmelere çevrildi.