22 Ekim 2023 tarihinde, Suriye'nin stratejik öneme sahip kenti Humus'ta 4,1 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Depremin, sabah saatlerinde yerin yaklaşık 10 kilometre derinliğinde gerçekleştiği bildirildi. Sarsıntı, yerel halk arasında paniğe neden olurken, çoğu kişi sarsıntının etkisiyle binaların dışına çıkmak zorunda kaldı. Olayla ilgili Türk ve Suriye medyasında geniş yer bulurken, depremin ardından teknik ekipler bölgedeki durumu değerlendirmek üzere harekete geçti.
Depremin hemen ardından, şehrin sakinleri sokaklara döküldü ve birçok kişi telefonları ile yakınlarını arayarak durumlarını kontrol etmeye çalıştı. Sosyal medyada 'depremin etkisi çok şiddetliydi' gibi paylaşımlar yapılırken, bazı kullanıcılar mutlaka panik yaratmamak gerektiği konusunda mesajlar paylaştı. Depremin, büyük bir hasara neden olup olmadığına dair henüz kesin bir bilgi gelmemesine rağmen, bazı binalarda çatlaklar ve hasar oluştuğu bildirildi. İlgili makamlar, hasar tespit çalışmalarına başlamışken, halk arasında da depremin artçılarının olup olmayacağı konusunda endişe hakim. Yetkililer, sakin olunması yönünde uyarılarda bulundu.
Humus, tarihi geçmişi ve stratejik konumuyla dikkat çeken bir şehir olmasının yanı sıra, aynı zamanda sismik aktivitenin de olduğu bir bölgedir. Uzmanlar, bölgedeki depremlerin çoğunun yer altındaki fay hatları nedeniyle meydana geldiğini belirtiyor. Geçmiş yıllarda da Humus, farklı büyüklüklerde depremler yaşamıştır. 2020 yılında da 4,0 büyüklüğünde bir sarsıntı meydana gelmişti. Bu tür doğal afetler, bölgenin inşaat standartlarını ve altyapı güvenliğini sorgulatıyor. Eylül ayında da aynı bölgede meydana gelen hafif sarsıntı, halkı endişelendirmiş, son yaşanan bu olay da depremlerin ne kadar sık yaşandığını bir kez daha gözler önüne serdi.
Bölge halkı için depremler her zaman büyük bir risk taşımakta. Binlerce yıllık tarihi yapılar ve modern inşaatlar bir arada bulunduğu için, depremlerin etkisi sıklıkla derin hissedilmektedir. Humus'taki son depremin ardından halk arasında, güvenli binaların ve deprem yönetmeliklerinin yetersiz olduğu, mevcut yapıların sismik güvenlik analizlerinin yapılmadığı yönünde endişeler arttı. Bu sebeple, yetkili mercilerin bu konularda daha fazla önlem alması gerektiği görüşü ağırlık kazanmakta.
Son olarak, Humus'ta meydana gelen bu deprem, yalnızca bölge halkı için değil, çevre iller ve ülkeler için de bir alarm zili olabilir. İnsanların depreme hazırlıklı olmasının, afet yönetim sistemlerinin güçlendirilmesinin gerekliliği bir kez daha gün yüzüne çıktı. Uzmanlar, bu tür olayların yaşandığı yerlerde yaşayanların, sismik aktivite ve deprem güvenliği konularında eğitim almasının ve hazırlık yapmasının önemini vurguluyor. Umut ediyoruz ki, bir daha böyle olaylar yaşanmaz ve halk, güven içinde günlük hayatına devam edebilir.