İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Türkiye'nin FETÖ ile mücadelesinde önemli bir gelişmeyi kamuoyuyla paylaştı. Bakan Yerlikaya, uzun süredir devam eden operasyonların sonuçlarının etkileyici boyutlara ulaştığını belirterek, toplamda 45 bin 229 personelin çeşitli kurum ve kuruluşlardan ihraç edildiğini açıkladı. Bu durum, FETÖ'nün ülke içindeki yapılanmasına karşı verilen mücadelenin kararlılığını ve devletin güvenlik meselelerine olan duyarlılığını bir kez daha gözler önüne serdi.
FETÖ, Türkiye’nin ulusal güvenliği için ciddi bir tehdit oluşturmaya devam ederken, İçişleri Bakanlığı yürütülen operasyonlar çerçevesinde kapsamlı düzenlemeler yaparak bu tehdidi bertaraf etme çabalarını artırdı. İhraç edilen personel sayısı, FETÖ'nün farklı kılıflar altında devlet içinde yer aldığını gözler önüne sererken, devlet organlarının yanı sıra diğer kamu kuruluşlarında da benzer tedbirlerin alındığı bildirildi. Ali Yerlikaya, yaptığı açıklamada, “Devlet olarak, bütün kurumlarımızla birlikte FETÖ ile mücadelemizi sürdüreceğiz. Hiçbir yapı veya kişi, ülkemizin huzurunu bozmaya kalkışmamalıdır” dedi.
FETÖ ile mücadelenin sadece ihraçlarla sınırlı kalmayacağını vurgulayan Yerlikaya, önümüzdeki dönemde yapılacak olan değerlendirme ve gözden geçirme süreçleri ile bu mücadelenin daha da güçleneceğini belirtti. Sadece ihraç edilen personelin değil, aynı zamanda onlarla bağlantılı olduğu düşünülmekte olan tüm kişiler üzerine de detaylı araştırmalar yapılacak. İçişleri Bakanlığı, ayrıca FETÖ ile mücadelede eğitim ve bilinçlendirme çalışmalarına da hız verilerek, toplumsal farkındalığın artırılması hedefleniyor. Güçlü bir istihbarat ağı oluşturulması ve toplanan verilerin etkin bir biçimde kullanılması, öncelikli stratejiler arasında yer alıyor.
Son dönemde hukuk yollarına başvuran, ihraç edilen personelin sayı ve oranları üzerinden yapılan tartışmalar da dikkate alındığında, sürecin şeffaf ve adil bir şekilde yürütülmesi gerektiği düşünülüyor. Ali Yerlikaya, “Her bireyin masumiyet karinesi vardır. Ancak FETÖ ile irtibatı belirlenenler, devletin güvenliğini tehdit eden unsurlar olarak kabul edilmektedir” ifadesini kullanarak, hukukun üstünlüğüne ve adaletin sağlanmasına büyük önem verdiklerinin altını çizdi.
Devletin aldığı bu önlemler, FETÖ ile ilgili yapılan araştırmaların derinlemesine yapılması gerekliliğini de beraberinde getiriyor. Uzmanlar, geçmiş deneyimler ışığında, cezaevlerinde bulunan FETÖ üyeleri ve ihraç edilen personelle işbirliği yapan yeni oluşumların belirlenmesi ve gerektiğinde yeni düzenlemelerin yapılması gerektiğini vurguluyor. Böylelikle, devlet güvenliği sağlanırken, aynı zamanda vatandaşların güvenliğinin de temin edilmesi amaçlanıyor.
Ayrıca, toplumda yaşayan bireylerin FETÖ'nün tehlikeleri konusunda bilgilendirilmeleri ve bu konuda yürütülen propaganda faaliyetlerine karşı duyarlılık kazanmaları büyük bir önem arz ediyor. Yerlikaya, halkın bu süreçte devletin yanında durmasına ve ihbar mekanizmalarını etkin bir şekilde kullanmasına da dikkat çekti. “Tüm vatandaşlarımızı, FETÖ ile bağlantılı davranışları bildirmeye davet ediyoruz. Ülkemizin geleceği için bu konuda duyarlı olmak zorundayız” diye konuştu.
Sonuç olarak, FETÖ ile mücadelede atılan bu adımlar, devletin kararlılığı ile bağlı olarak şekillenecek ve bu sürecin sonunda daha güvenli bir Türkiye hedefleniyor. Ali Yerlikaya’nın duyurduğu bu veriler, halkta bir toplumsal bilinç ve güven duygusu oluşturması açısından da oldukça önemli bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Türkiye, bu mücadele ile FETÖ’nün içindeki unsurların etkisini azaltmayı ve gelecekte benzer tehditlerin önünü kapatmayı hedefliyor.